5 Mart 2011 Cumartesi

Uzun Yaşamak İçin

Daha sağlıklı ve Uzun Yaşamak İçin yemeniz gereken besinler;
Çikolata
Genç kan damarlarına sahip olmak, yüksek kan basıncı, tip 2 diyabet, böbrek hastalığı ve bunama riskini düşülüyor. Ayrıca kakao çekirdekleri magnezyum, kalsiyum, demir, çinko, bakır, potasyum ve manganez mineralleriyle zengin. Siyah çikolata yüzde 70 oranında antioksidan içeriyor.
Yoğurt
Yoğurt osteoporoz konusunda en büyük koruyuculardan biri. Yapılan bir araştırmaya göre, yoğurdun LDL/ HDL kolesterol oranını iyileştirdiği görülmüş. Ayrıca homosistein seviyesi ile yoğurdun ters orantısının olduğu saptanmıştır. Yoğurt, bağırsak sağlığını düzenlemeye ve yaşa bağlı bağırsak hastalığının tekrar etme riskinii azaltmaya yardımcı iyi bakterileride içermektedir. Bu yüzden yoğurt probiyotik olarak düşünülmektedir. Bu bakterilerin tüketimi bağışıklık sistemini desteklemeye, bağırsakları geliştirmeye ve bazı kanser risklerini azaltmaya yardımcı olur.
Şarap
Makul seviyede alkol almak kalp hastalığı, diyabet ve yaşa bağlı hafıza kaybına karşı koruma sağlar. Farklı türdeki alkollü içeceklerin de bu gibi faydalar sağladığı iddia edilse de uzmanların görüş birliğine vardıkları içecek, kırmızı şarap olmuştur. İçeriğindeki resveratrol adlı madde, kırmızı şarabı sağlık açısından ayrıcalıklı bir yere koyuyor. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar da bu genin hücresel yaşlanmayı yavaşlatan genleri harekete geçirdiğini gösteriyor.
Yaban mersini
Yayınlanan (1999 yılına ait) bir çalışmada araştırmacılar, fareleri bir süre yaban mersini özleriyle beslediler. Bu farelerin, normal yiyeceklerle beslenen farelere göre, denge ve koordinasyon diğerlerinde yaşlandıklarında daha iyi performans gösterdiği görüldü, yaban mersinindeki (ve diğer yumuşak meyvelerdeki) bileşenlerin hafızada ve motor fonksiyonunda yaşa bağlı zararlar ile ilişkilendirilen iltihaplanmayı ve oksidatif hasarı hafiflettiği görülmüş. Yaban mersini, lif ve C vitamini açısından oldukça zengin. Yapılan araştırmalarda antosiyaninler, flavanollar gibi yaban mersininde doğal olarak bulunan bileşenlerin bazı kanser türlerine karşı mücadelede etkili olduğu gözlenmiş. Ayrıca yaban mersini içerisinde bulunan flavonoidlerin damar sertleşmesi riskini azalttığı saptanmış.
Balık
Ağırlıklı olarak balıkla beslenen toplumlarda, et ve sebze ağırlıklı beslenenlere kıyasla ortalama yaşam süresinin daha uzun olduğu, insanların daha çok fiziksel direnç gösterdikleri belirlenmiş. 30 yıl önce araştırmacılar, kalp hastalığı görülmeyen yerli Alaska Eskimolarını incelediler. Araştırmacılar, Eskimoların normalin üstünde tükettikleri balık miktarının onları kalp hastalıklarından koruduğu sonucuna vardı. Çünkü balık arterlerde kolesterol birikmesini engellemeye ve anormal kalp ritimlerine karşı koruma sağlamaya yardımcı omega3 açısından oldukça zengindi. Omega3 total kolesterol seviyesini düşürüp kalp-damar sisteminin daha iyi çalışmasını sağlıyor.
Fındık
Fındık, zengin doymamış yağ kaynağıdır bu nedenle zeytinyağıyla benzer faydalar sunar. Araştırmalar, fındık yiyen kişilerin fazladan ortalama iki buçuk yıl kazandığını gösteriyor. Fındık sadece yüksek miktarda protein ve lif kaynağı içermiyor, çeşitli antioksidanları da bünyesinde barındırıyor. E vitamini, kan basıncını azaltan mineraller kalsiyum, magnezyum ve potasyum yönünden zengin. İçerdiği kalsiyumla, kemiklerin ve dişlerin yapısını güçlendiriyor, sağlıklı kalmasını destekliyor. B grubu vitaminleriyle kan yapımına destek oluyor. Alyuvarların parçalanmasını önlüyor, kalbi ve kasları koruyor.
Zeytinyağı
Birçok araştırma, kalp sağlığı açısından yararlı besinlerin başında zeytinyağının geldiğini gösteriyor. Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği Akdeniz ülkeleridir. Zeytinyağı, kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemede yardımcı olur. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değil. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol üstlenir. Zeytinyağı ayrıca yaşa bağlı hastalıkları engellemeye yardımcı olabilecek güçlü antioksidanlar da içerir. Diyetisyenler de tümüyle yağdan arındırılmış bir diyeti doğru bulmuyor. Bu nedenle kişinin günlük yağ miktarını belirleyip, tercihlerini zeytinyağından yana kullanmaları öneriliyor. Akdeniz mutfağının bu sağlıklı ve lezzetli yağı, yaşam süresine katkıda bulunuyor.

Besinleri Nasıl Tüketmeliyiz

Besinleri Nasıl Tüketmeliyiz; besinleri pişirmek veya pişirmeden yemek çok önemlidir. Çoğu besini fazla pişirdiğimizde vitaminleri yok olur. Hangi besini nasıl tüketmeliyiz;
Pancar: Pancarda, folik asitin yanı sıra kanserle savaşta önemli olan doğal kırmızı pigmentler bol miktarda bulunuyor.

Nasıl yenmeli: Taze, çiğ ve rendelenmiş olarak salatalarda kullanılabilir. Pişirmek antioksidan özelliğini düşürecektir.
Lahana: Kanserle mücadele eden enzimleri destekleyen sülforafen, lahana da bol miktarda bulunmaktadır.

Nasıl yenmeli:
Asya usulü lahana salatası ya da burger ve sandviçlerde kıtır olarak tüketilebilir.
Pazı: Gözlerin korunmasında önemli olan Karatonaidle yüklüdür.

Nasıl Yenmeli:
Doğranmış ve zeytinyağında sotelenmiş olarak yenilebilir.
Tarçın: Kan şekeri ve kolstrolün kontrolünde yardımcıdır.
Nasıl yenmeli: Kahve gibi sıcak içeceklere serpilmelidir.
Nar: Kan basıncını yani tansiyonu düşürür ve antioksidant yüklüdür.
Nasıl yenmeli: Taze yenilebilir ya da suyu içilebilir.
Erik kurusu: Antioksidant yüklüdür.
Nasıl yenmeli: Pestil olarak ya da pişirilerek yenebilir.
Kabak çekirdeği: Balkabağının en besleyici yeri çekirdeğidir. Kabak çekirdeği erken ölüm riskine karşı etkili magnezyum deposudur.

Nasıl yenmeli:
Çerez olarak ya da salatalarda kullanılabilir.

Sardalye: Omega 3 yönünden zengin olan sardalye, doğal yollardan civa içermez ve kalsiyum deposudur. Ayrıca demir, magnezyum, fosfor, potasyum, çinko, bakır ve manganezin yanı sıra B vitaminin tüm çeşitlerini içerir.
Nasıl yenmeli: Zeytinyağı ya da sardalye yağı içinde dinlendirilen sardalyeler tek başına ya da salata içinde yenilebilir.
Zerdeçal: ‘Baharatların süperstarı’ zerdeçal, kansere ve iltihaplara karşı güçlü özellikleri vardı.
Nasıl yenmeli: Sahanda yumurta ya da her türlü sebze yemeğinde kullanılabilir.
Yabanmersini: Pek çok meyve ve sebzeyi dondurarak saklamak, besleyiciliklerini azaltsa da bu durum yabanmersini için geçerli değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda yabanmersininin daha iyi bir hafıza ile ilişkili olduğu görülmüştür.

Nasıl yenmeli:
Yoğurt ya da sütle birlikte veya bademle beraber yenmesi tavsiye edilir.

Besinleri Nasıl Tüketmeliyiz

Kadınları Mutlu Etmenin Yolları

Kadınları Mutlu Etmenin Yolları nelerdir?” Bu sorunun cevabını merak ediyor musunuz? Aslında kadınları mutlu etmek o kadar zor bir iş değil. Kadınların öyle kocaman istekleri yok. Çok sıradan ve küçük şeylerle de mutlu olmasını biliyorlar.

• Sıcacık bir gülümseme bir kadını o an için mutlu etmeye yeterde artar bile.
• Onu sevdiğinizi söyleyen ufacık bir not kağıdını masasının üstüne bırakmanız onu havalara uçuracaktır.
• Evet arayıp söylemek daha kolay olabilir ama e-maille ya da bir telefon mesajıyla ona bir iki güzel söz söylemeniz gününü mutlu geçirmesine yardımcı olur.
• Sıcak ve samimi bir şekilde sarılmakta onu mutlu eden en önemli şeylerdendir.
• Mutfakta yemek yaparkan yada başka şeylerle uğraşırken ona yardım etmeniz mutlu olmasına yetecektir.
• Alışverişlerde onu yalnız bırakmayıp eşlik ederseniz mutluluğu hesap bile edilemez.
• Arada bir onunla birlikte sevdiği bir filmi izlemek onu mutlu etmeye yeter.
• Çok nadirende olsa ona kahvaltı hazırlayın.
• Ne kadar yoğun olursanız olun ona ayıracağınız yarım saat yeter onu mutlu etmeye.
• Ona değer verdiğinizi onu umursadığınızı ve saygı duyduğunuzu hissetmesi yeterli bir nedendir mutlu olması için.
• Arada bir küçük sevimli hediyeler bırakın çantasına. Göreceksiniz hiçbirini bir kenara atmayacaktır.
• İltifat etmek sizi eksiltmez, ama onu çok mutlu eder.
• Her fikrine karşı çıkmayın, ona sırf karşı çıkmak için karşı çıkmayın… Arada bir onaylayın. Onaylanan kadın mutlu olur.
• Adil eleştirilerinize her zaman açıktır. Bu eleştiriler onu geliştirecek ve mutlu edecektir.
• Yaptığı yemekleri beğenin, minik eğlenceli sesler çıkartın, göreceksiniz çok mutlu olacak.
• Mücevher almak zorunda değilsiniz, ama ona aksesuar alın. Çok mutlu olur…
• Yapmanızdan hoşlanmadığı ve size de çok zararı olmayacak alışkanlıklarınızdan vazgeçin. Onu mutlu etmek için bu tür küçük adımlar atmanız, onu ölçüsüzce mutlu edecektir.
• Ondan başkalarına övgüyle bahsettiğinizi bilmesini sağlayın.
• Onun iş hayatındaki, gündelik yaşamdaki başarılarını takdir edin.
• Derdinin, sevincinin farkında olun. Sizin onu izlediğinizi, gördüğünüzü bilmek onu güvende ve mutlu hissettirecektir.Kadınları Mutlu Etmenin Yolları

Beyne Zarar Veren Alışkanlıklar

Beyne Zarar Veren Alışkanlıklar

Beyne Zarar Veren Alışkanlıklar; dış görünüşümüze zarar veren alışkanlıklarımız olduğu gibi beynimizede zarar veren alışkanlıklarımız vardır. Peki bunlar neler?
1. Kahvaltı Etmemek
Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda beyin dejenerasyonuna yol açar…
2. Aşırı Yeme
Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar…
3. Sigara İçmek
Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.
4. Yüksek Şeker Tüketimi
Çok fazla şeker proteinlerin, besinlerin emilmesini durdurur. Dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.
5. Hava Kirlenmesi
Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni
azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.
6. Uyku Yetersizliği
Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır
7. Uyurken Kafayı Örtmek
Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.
8. Hastalık Sırasında Zorlamak
Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.
9. Uyarıcı Düşüncelerde Eksiklik
Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoludur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Bulmaca çözmek beyin için iyi bir egzersizdir.
10. Az Konuşmak
Zihinsel sohbetler ederek beynin etkinliğinin geliştirebilirsiniz.

Yemek Yedikten Sonra Yapmamız Gerekenler

Yemek yedikten sonra keyif olarak bir sigara içeyim ya da bir çay içeyim üstüne iyi gelsin dediğiniz oluyordur.
Peki bu alışkanlıkların ne kadar zararlı olduğunu biliyor musunuz? İşte yemekten sonra yapmamanız gerekenler:
• Araştırmalar yemekten sonra içilen tek bir sigaranın 10 taneye bedel olduğu kanıtlıyor. (Kanser riski de doğru orantıda artıyor)
• Yemekten hemen sonra meyve yemek midenin hava ile dolmasına sebep oluyor. O yüzden meyveyi yemekten 1-2 saat önce ya da sonra yemeniz doğru karar olur.
• Çay yaprakları yüksek oranda asit içerdiği için yemeklerden aldığımız proteinleri sindirmemizi zorlaşır. Yemekten sonra çay içmemek gerekir.
• Yemekten sonra kemerinizi gevşetmek bağırsakların bükülmesine ve bloke olmasına sebep. Yemek yedikten sonra rahatlamak için bile olsa kemerinizi gevşetmeyin.
• İnsanlar genellikle yemek yedikten sonra yürümenin ömrü uzattığına inanır. Halbuki bu doğru değil. Yürümek, sindirim sisteminin yediğimiz yemeklerden nütrientleri özümsememesine sebep olur. Yani yediğimiz yemeğin hiçbir anlamının kalmadığına…
• Banyo yapmak kan akışını ellere, ayaklara doğru çoğaltır ve bu da midenin etrafındaki kan miktarını azaltır. Sonuç olarak, sindirim sistemini zayıflatır.
• Yemekten hemen sonra uyuduğumuzda, yediklerimizi yeterince sindiremeyiz. Bu da bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur.
 Yemek Yedikten Sonra Yapmamız Gerekenler

2011 Bahar ve Yaz Modası

2011 Bahar ve Yaz Modası. Bu bahar ve yaz aylarında hangi kıyafetler moda;

Transparan Modası Zirvede:
Birkaç yıldır biliyorsunuz transparan modacıların gözdesi. Hala da gözdesi olmaya devam ediyor. 2011 ilkbahar
ve yazında daha da çok göreceğiz. Yaz gecelerinde hayat kurtarıcınız olacak.
Etek Boyları Uzadı:
Baharda daha çok etkisini göreceğiz bu modanın. Özellikle yüksek topuklu hoş duruyor. Sadece midi değil maksi
etekler de bu yıl çok revaçta. Güle güle mini, hoşgeldin midi.
Kloş Eteklere Dönüş: 50′lerin kloş etekleri bu yılın modasında yer alıyor. Kloş eteklerde midi boylarda. Bu bahar
ve yaz çokca göreceğiz. İndirimde tiril tiril bir kloş etek görürseniz sakın kaçırmayın.
Pilinin Dönüşü:
70 ve 80′lerin gözdeleri pili etekler bu yılında gözdesi. Modacılar sadece eteklerde ya da elbise eteklerinde
piliyi tercih etmiyor, pantolonda bile pili var.
Pantolonda Da Midi:
Pantolonlarda da bu yıl boylar midi. Yani ‘capri’ dediğimiz pantolonlar yılın gözdesi. Erkek giyiminde de çok görülüyor.
Deri Kısa Üstler:
Eteklerinizin tamamlayıcısı olmaya aday. Özellikle deri mini üstler bu bahar vazgeçilmeziniz olacak. Midi etek ve üzerine
mini üst bu yılın en gözde kombinasyonu.
Canlı Renkler:
Bu bahar ve yaz canlı renklerin sezonu. Safran, biber, tarçın gibi baharat tonları hakim. Turuncu, mavi, kırmızı, mürdüm, pembe gibi canlı renkler sezonun vazgeçilmezlerinden.
Uzun Saplı Çantalar:

70′ler, 80′ler omuza asılan uzun saplı çantaların vazgeçilmez olduğu yıllardı. Bu çantalar bir süredir revaçta.
Birçok modacı bu çantaları defilelerinde mankenlerin omzuna astırmadı, ellerinde taşıttı.
Boyumuz Yine Uzun:
Ayakkabı modasında platforma devam. Yazın tahta platformlar çok moda olacak. Boyumuz yine çok uzun bu sezon.
Geniş Paça Pantolonlar:
70′ler modasının uzantısı olan hem bol paça hem de İspanyol paça pantolonlar çok moda. Skinny jean’lere alışanlar
çok memnun olmayacak.
Çizgi Her Yerde:

Çizgi bu yılın gözde deseni. Buluzlarda, tişörtlerde, elbiselerde, çantalarda, ayakkabılarda, hatta küpelerde bile
çizgi var. Kimi kalın, kimi ince çizgi.
Çicek Desenine Devam:
İlkbaharda içimizde de elbiselerimizde de çiçek açacak.

Seksi Dantel:

Bir süredir çok moda. Geçeceğe de benzemiyor. Transparan ve dantel bu yılın müthiş ikilisi. Dantel bu yıl etek ve pantolonlarda çok var. Romantik, masum ve çok seksi…
2011 Bahar ve Yaz Modası

Ne Zaman Su İçmeliyiz

Yaşamımıza devam ettirebilmemiz için soluduğumuz hava kadar suya da ihtiyacımız var. Peki ne zaman ve Ne Kadar Su İçmeliyiz?
• Yeni güne su içerek başlayın. Bu bir bardak su böbreklerinizi boşaltmanıza ve detoks sisteminizin gün boyu çalışmasına yardımcı olacaktır.
• Kahvaltıdan bir saat öncesine kadar yavaş yavaş ama kısa aralıklarla içilen suyun birçok kronik hastalıklarda tedavi edici özelliği olduğu açıklanmaktadır.
• Günde en az sekiz bardak su için, mümkün olursa sağlıklı alkali su için, içtiğiniz su ne kadar temiz ve sağlıklı olursa bedeniniz suyu o derecede faydalı kullanabilir.
• Canınız bir şeyler atıştırmak istediğinde bir şeyler atıştırmaktansa onun yerine bir bardak su için ve biraz bekleyin. Göreceksiniz ki bedeniniz sizden yemek değil su istiyormuş!
• Vücudunuzun size  söylediklerini anlamaya çalışın, başınız veya mideniz ağrıyorsa, yorgunsanız veya kendinizi iyi hissetmiyorsanız ilaç almadan önce bir bardak su için ve neticeye göre hareket edin.
• Baş ağrısı çekiyorsanız ilaca saldırmayın. Sadece su yeterli gelmemişse o zaman suda bir magnezyum tabletini eritin ve için. Ağrı kesici kullanmadan da baş ağrılarınızın geçtiğini şaşkınlıkla keşfedeceksiniz.
• Yemek yerken kesinlikle su ve sulu içecekler içmeyin, suyu yemekten yarım saat önce ve sonra için.
• Yediğimiz yiyeceklerle de su alırız. Çünkü onların içinde de su vardır. Organik olarak üretilen ürünleri tercih ederseniz yiyeceklerle beraber aldığınız suyun kalitesi de iyi olur.
• Su her yiyecekte aynı kalite ve özellikte bulunmaz, bu durum bedenimizde bulunan sular içinde geçerlidir. İçimizdeki su bizim ruh halimize göre sürekli kendi kendini değiştirme gücünü içinde barındırır.
• Stresli ya da endişeli olduğunuzda bir bardak su için. Su vücut sıvınızı ve elektrolit dengesini düzenleyerek sakinleşmenize yardımcı olacaktır. Farkında mısınız? Sinirlenince ya da heyecanlanınca dudaklarınız kurur ve yapışmaya başlar. Bu, bedenin doğal olarak o anda su ihtiyacını size göstermesidir.
• Yemek yerken kalori, karbonhidrat ve yağları çok fazla hesaplamanıza gerek yoktur. Sadece asidik ve hijyenik olamayan yiyecekleri yemeyin.
• Karaciğerinizin yediğiniz yiyecek ve içeceklerdeki bakteri, virüs ve kimyasalları temizlemek zorunda olduğunu unutmayın! Bol, temiz ve kaliteli alkali su içerek karaciğerinize asli görevini yapabilmesi için yardımcı olun.
• Hazır yiyeceklerden, fast-food’lardan, gazlı içeceklerden, katkı maddeleri içeren her tür hazır gıdadan uzak durun. Tabii burada asıl suçlu olan food’dan ( yemek ) çok işin fast ( hızlı ) kısmıdır. Çünkü hızlı yemek pek çok rahatsızlığın kaynağıdır.
• Yediğiniz yemeklerden keyif almaya çalışın, iyi çiğneyin ve yemek esnasında gazete okumayı ve TV izlemeyi bırakın. Yediklerinizi iyice inceleyin, onlarla bir diyalog içinde olun.
• Fazla çay, kahve, alkollü içecek içmeyin. Bu tür içecekler, vücudunuzda su kaybına neden olurlar. İçmeye mecbur kalırsanız bunlardan fazla içtiğinizde dengelemek için bol miktarda su ya da mümkünse alkali su için.
 Ne Zaman Su İçmeliyiz

2011 Cenevre Otomobil Fuarı

2011 Cenevre Otomobil Fuarı

2011 Cenevre Otomobil Fuar’ında görücüye çıkmış araçlardan bazılarını sizlere sunuyoruz;